İkincil Sanat Piyasasında 2024 İlk Yarısı Öne Çıkan Gelişmeler
Görsel Sanatlar Piyasasında Yeni Yapılanmalar
2020 yılında başlayan “coronavirus” hastalığının (covid-19) etkilerinin ve sonuçlarının ağırlığının en çok hissedildiği piyasalardan birisi de kültür endüstrisi ve sanat piyasalarıdır. Ama bu kabus gibi yaşadığımız korona günlerinde oluşan yeni iş yapma yöntem ve tekniklerinin aslında devrim gibi büyük dönüşümlere yol açacağını günümüzün asıl iş yapma süreçlerine dönüşeceğini çoğumuz tahmin edemiyecektik. Kuşkusuz kültür endüstrisinin kapsamına giren tiyatro, bale, müzik, sinema, dans ve festivaller gibi bir salonda doğrudan insan topluluğuna yapılan sahne ve gösteri sanatları bulaşıcı kovid-19 hastalığından en çok etkilenen kültürel alanlar olmuştur. Bunun yanında resim heykel gibi plastik veya görsel sanatlar olarak adlandırdığımız kültürel endüstriler teknolojinin sunduğu yeni olanaklar sayesinde bulaşıcı hastalığın yol açtığı ekonomik krizi göreceli olarak daha kolay yönetebilmiş ve hatta krizden yenilenmiş, yeni satış ve dağıtım kanalları oluşturarak krizden kazanımlı çıkmış diyebiliriz. Bulaşın yayılmasını azaltmak için insan temasının, yüz yüze ilişkilerinin en aza indirgendiği bu dönemde piyasa yapıcıları ve karar alma odakları sosyal, kültürel ve üretim ilişkilerinin insanların bir arada olmasının en aza indirgenebileceği yeni üretim ve dağıtım süreçlerine uyarlanması için yeni teknolojik olanaklar aramaya koyulmuş, bu yeni arayışlar online-dijital dağıtım, pazarlama ve satış süreçlerini ön plana çıkarmıştır. Görsel sanat piyasaları da bu yeni gerçekliğin, bulaşın ilk şokunu atlattıktan sonra, bu yeni normal ile yaşama pratikleri geliştirmeye başlamıştır.
Sanat piyasalarının ikincil piyasa kurumları müzayede evleri, fiziksel ve yüz yüze insan ilişkilerinin zorunlu olarak en aza indiği bu dönemde geleneksel İngiliz tipi dediğimiz insanların bizzat kayıt yaptırarak katıldığı, sanat eseri fiyatının tek bir alıcı kalana kadar yükseltildiği büyük salonlarda yapılan açık artırmaları yapamaz olmuş, onun yerine online dijital satışlar ile faaliyetlerini zorunlu olarak yürütmeye başlamışlardır. Ancak bu zorunluluk hiç umulmadık bir satış patlaması yaratmış, online ve dijital olanaklar müzayede satışlarını İstanbul dışına taşırmış geleneksel salon müzayedesinde görünmeyen çok sayıda özellikle yeni genç müşteriler önemli bir alıcı kitlesi olarak karşımıza çıkmıştır. Online satışların salon müzayedelerinin yerini alma süreci, salon kiralama, katalog basımı ve taşıma masrafları gibi maliyet unsurlarına katlanmanın gereksiz olduğu da doğal olarak keşfedilince hızlanmış, salon müzayedeleri neredeyse yapılmaz olmuştur. Artık günümüzde kalıcılaşan ve asıl iş yapma yöntemi olarak piyasanın normali haline gelen en dikkati çeken gelişme işte bu online müzayede satışlarının sunduğu yeni ve daha çok sayıda müşteriye ulaşma olanaklarını ve maliyet düşürücü etkilerini keşfeden neredeyse her antikacı ve sanat galerisinin online müzayede satışı düzenlemeye başlamasıdır. Online-dijital müzayede satışı yapmanın sunduğu olanaklar müzayede ve müzayede evi sayısınıda deyim yerinde ise patlatmıştır. 2018 yılında müzayede yapan işletme sayısı otuz civarında iken bugün neredeyse binlerce diyeceğimiz bir sayıya ulaşmıştır. Müzayede yapan kurumların artması ile birlikte, 2018’ de resim satışının da dahil olduğu karma antika ve sanat müzayedeleri ile sadece resim satışı yapılan sanat müzayedeleri de dahil, bir yılda yalnızca 38 adet müzayede yapılmışken bugün nerede ise bu sayı bir haftada yapılan müzayede sayısına eşit hale gelmiştir.
Sanat Piyasası Analizlerinde Kullanılan Veriler ve Yöntemler
Yeni şekillenen bu piyasa koşullarında sanat piyasası analizleri yaparken kullandığımız veriler, kayıtlar ve yöntemleri de belirtmekte yarar var. Yaşadığımız yeni gelişmelerin en önemli olumsuz sonucu çok sayıda yapılan müzayede satış sonuçlarının tamamını kaydeden ve bu sonuçları piyasa oyuncularının kullanımına sunan Lebriz.com sonrası bir kurumsal veri tabanının yeterince olmaması nedeni ile bugün artık müzayede satış kayıtlarına ulaşmak zaman ve emek içeren kişisel çabalar ile mümkün olmaktadır. Artprice.com veri tabanı ise sadece sınırlı sayıda müzayede şirketi satış sonuçlarını sunabilmektedir. Bu nedenle kişisel kayıtlarımızıda içeren genel satış sonuçlarını yansıtan rakamlar dışında yapılan eser ve ressam bazlı analizlerde kullanılan veriler uluslararası standartlara uygun olarak yapılan analizlerde olduğu gibi her zaman kamuya açık ve ulaşılabilen kayıtları içeren Artprice.com veri tabanından alınmıştır. Bunun yanında oluşturduğumuz ressam ve piyasa genel sanat fiyat endeksleri için kullandığımız rakamlar, tüm sanatçılar için aynı koşulları sağlamak, endeks oluşturma tekniği için olmazsa olmaz koşul olması nedeniyle ve özellikle bir sanatçıya yapılan talep ve ilgi düzeyini ölçtüğümüz fiyat artırma sayısını eşit ve aynı koşullardan derlemek amacıyla sadece erişime açık Artam Antik A.Ş. müzayede satış sonuçlarından alınmıştır. Artam A.Ş piyasa müzayede toplam satışlarının yaklaşık üçte birinden fazlasını ve başyapıt niteliğindeki eserlerin çoğunun satışını gerçekleştirmesi nedeniyle satış sonuçlarının piyasa genelini yansıttığını ve yöntemsel olarak analizlerde sadece bu satışları kullanmanın doğru olduğunu düşünmekteyiz. Ayrıca sanat fiyat endeksi gibi endeks oluşturmanın ve aynı koşullarda sonuçlanmış verileri derlemenin zorluğu dikkate alınırsa yöntem ve teknik olarak kamuya açık piyasayı yansıtan en büyük müzayede evinin verilerini kullanmanın tutarlı olduğunu söyleyebiliriz. Analizlerde kullandığım yöntem ve kavramların uluslararası standartlara uygun olarak “The Art Basel and UBS Global Art Market Report by Dr. Clare McAndrew” ve “Artprice” ile uyumlu, sanat ekonomisi ve finans terminolojisi ile paralel olmasına özen gösterdim. Fiyat analizi değerlendirmelerinin olmazsa olmaz koşulu bilindiği gibi endeks yoluyla elde edilen rakamlardır, tıpkı TÜFE, BİST100 endekslerinin sağladığı veriler gibi ressam eser fiyat analizleri için kullanılan rakamlar aynı şekilde benzer yöntemler ile oluşturulan ressam eser fiyat endeksleri ile elde edilmiştir. Sözkonusu sanat fiyat endeksleri, İstanbul Üniversitesinde yazdığım ekonomi PhD tezinde yıllar süren bir çalışma ile satış sonuçlarının toplanarak ortalama birim fiyatlara dönüştürülüp veri olarak kullanılmasıyla oluşturulmuştur.
İkincil Sanat Piyasasında Toplam Satışlar
Buraya kadar yaptığımız gerekli birazda uzun bir girişten sonra Türk ikincil sanat piyasası daha dar anlamı ile müzayedelerde (açık artırma) içinde bulunduğumuz yılın ilk yarısında gerçekleşen resim satışlarının genel bir rakamsal değerlendirmesini yaptıktan sonra sanatçı ve eser bazında öne çıkan gelişmeleri, gözlem ve notları paylaşalım.
İkincil piyasa (müzayede) satışları ilk altı ayda cari fiyatlar ile vergi ve komisyon hariç 550 Milyon TL (vergi ve komisyon dahil 720 milyon TL) tutarında gerçekleşmiştir. Bu satış toplamı 2023 yılı aynı dönemde gerçekleşen vergi ve komisyon öncesi 500 Milyon TL’lik toplam satıştan sadece % 10 oranında artış göstermiştir. TÜİK’in açıkladığı Haziran 2024 son on iki aylık ortalama tüketim fiyatları artışının % 65,07 olduğu dikkate alınırsa, ikincil sanat piyasasının içinde bulunduğumuz yıl genel olarak satışların gerek hacim gerek eser fiyatları bazında yeterince artış göstermediği söylenebilir. Sanat piyasasının bu daralmasının en belirgin dikkati çeken çarpıcı sonuçlarından belkide en önemlisi satış fiyatı milyon TL ve üzerine çıkan resim sayısının, Ülkemiz ekonomisinde yaşanan fiyatlar genel düzeyinin son yıllardaki neredeyse üç haneli yükselişine rağmen artmayıp aynı sayıda kalmasıdır. Yaşanan enflasyonist ortamın resim fiyatlarını en azından cari fiyatlar ile nominal düzeyde de olsa yukarı çekmesi beklenirken geçen yıl 17 olan ilk altı ayda vergi ve komisyon öncesi bir milyon TL ve üzeri satılan resim sayısının bu yılda değişmediği aynı sayıda kaldığı izlenmektedir (Artprice.com müzayede satışları veri kayıtlarından derlenmiştir).
İkincil Sanat Piyasasında Talep Düşmesi
Sanat piyasamızda alıcı fiyat tercihini görmek, satılan resimlerin fiyat aralıklarını incelemek piyasa alıcı-talep tarafını anlamak açısından önemli. Bu amaçla yıl içinde satılan resimlerin fiyat düzeyine baktığımızda toplam satılan resimlerin ortanca (median) fiyat tutarı 51 bin, en çok aynı fiyata satılan resim fiyatının (mode) ise 20 bin TL olduğu izlenmiştir (Hesaplamalarda resim fiyatı alt sınırı 20.000 TL ve üzeri alınmış, 20 bin Tl den düşük fiyata satılan resimler piyasa analizlerinde dikkate alınmamıştır). Bu rakamların düşük olması bize satılan resimlerin çoğunlukla sanatsal estetik değeri yerine daha çok dekoratif-süsleme amaçlı alındığını söylemekte, aynı zamanda resim alıcılarının orta gelir gruplarında daha yaygın olduğunu yüksek gelir grupları arasında bir lüks ürün (Veblen Ürünü) olan sanat eseri alımının beklentinin aksine yeterince talep görmediği izlenimi vermektedir.
Sanat piyasasında moda deyimi ile resim satın alma iştahını bir başka deyişle istemini gösteren aynı dönemde birim resim başına basit aritmetik ortalama ile hesapladığımız bir resim için verilen satınalma fiyat artırma tekliflerinin (pey-bid) sayısının değişimi de piyasanın alıcı talep düzeyindeki değişimi görmek için önemli ipuçları vermektedir. Aynı koşulları oluşturmak için sadece Artam A.Ş. kayıtlarını esas alarak hesapladığımız ikincil piyasada 2023 yılında resimleri en çok talep edilen yani bir adet resimlerinin satın alınması için verilen ortalama fiyat teklifi sayısı en çok olan ilk 60 sanatçının aldığı pey toplamı sayısı 1114 olarak gerçekleşirken, bu yılın ilk altı ayında resimleri için ortalama birim fiyat teklifi sayısı en çok olan ilk 60 sanatçının pey toplamı % 22 oranında azalarak 867 olarak gerçekleşmiştir. Bir başka deyişle sanat piyasasında resim satınalma talebi içinde bulunduğumuz dönemde % 22 oranında azalış göstermiştir.
Resim Fiyatlarının Değişimi
Sanat piyasasında alıcıların satınalma isteminin azalmasıyla birlikte toplam talebin düşmesinin doğal sonucu resim fiyatlarınıda olumsuz yönde etkilemiştir. Nitekim Modern ve Çağdaş Türk sanatının ikincil piyasada en çok alım satıma konu olan likiditesi ve piyasa konumu yüksek 36 ressamın gerçekleşen resim satış fiyatlarından oluşturduğum baz yılı 2005 (100) temel alınarak düzenlenen
“Zafer Özdem Turkish Art Market Price Index” düzeyindeki değişim piyasadaki bu olumsuz gelişmeyi yansıtmaktadır. Sanat piyasası genel fiyat endeksi 2023 yıl sonuna göre cari fiyatlar ile TL bazında Haziran ayı sonu itibariyle altı ayda % 8.40 gibi çok düşük sayılabilecek bir oranda artış göstererek 2347.19 düzeyinde gerçekleşmiştir. Buna karşılık US Dolar fiyatları ile oluşturulan endeks ise reel fiyat düzeyi ile ilgili olarak daha gerçekçi bir görünüm sunmuş ve % - 23.60 oranında düşerek 98.21 düzeyinde sonuçlanmıştır. Sanat fiyat endeksinin her iki para cinsinden gerçekleşen düzeylerinin işaret ettiği gibi resim fiyatlarının ekonomide oluşan genel yüksek enflasyon ortamına rağmen yeterince artmadığı ve reel olarak azaldığını söyleyebiliriz.
Bununla birlikte sanat piyasasında yaşanan genel alım isteksizliği ve buna bağlı olarak satışların gerilemesiyle birlikte Türk resim sanatının “blue chip” diyebileceğimiz genel ekonomik olumsuzluklardan etkilenmeyen eserlerinin her koşulda koleksiyonerler tarafından arandığı ve fiyatlarının sürekli artış gösterdiği sanatçılar ve başyapıt niteliğindeki resimleri yine piyasadan ve genel ekonomik ortamdan ayrı bir görünüm sunmuştur. Bu ressamlarımızın başında kuşkusuz Burhan Doğançay gelmektedir. Doğançay’ın ortalama resim fiyatları bu yılın altıncı ayı sonunda geçtiğimiz yıl sonuna göre cari fiyatlar ile TL bazında ortalama % 200.35, oranında artış göstermiştir (Tablo.1.). Doğançay’ın “Black & Yellow Loops” isimli eserinin satış fiyatı ise Artam Antik A.Ş’ nin 5 Mayıs tarihli Modern ve Çağdaş Sanat Müzayedesinde 23 fiyat artırımı ile vergi ve komisyon öncesi 4.000.000 (eklenmiş sonrası 5.232.000) TL’na ulaşarak bu yılın ilk altı ayında en yüksek fiyata satılan eser olmuştur.
Burhan Doğançay’ın, “Black & Yellow Loops” isimli eseri 5 Mayıs 2024 tarihinde yapılan Artam Antik A.Ş Modern ve Çağdaş Sanat Müzayedesinde bu yılın ilk altı ayında en yüksek fiyata satılan eser olmuştur (Artam A.Ş.’nin İzni ile).
İlk Altı Ayda Resim Fiyatları En Çok Artan İlk Üç Ressam (63 Ressamı İçeren Ücret Karşılığı Gönderilen Listenin Tamamı İçin Lütfen İletişime Geçiniz)
Ressam |
Fiyat Artış Oranı TL % |
|
1 |
Burhan Doğançay (1929-2013) |
200.35 |
2 |
Eren Eyüboğlu (1907-1988) |
192.56 |
3 |
Ömer Uluç (1931-2010) |
161.62 |
Tablo 1. : İlk 6 Ayda Fiyatı 2023 Yılı Sonuna Göre En Çok Artan Ressam Sıralaması ilk 3 ressam. Fiyat artış oranları aynı koşulları sağlamak için Artam Antik A.Ş verileri esas alınarak her bir ressam için oluşturduğum resim fiyat endeksi kullanılarak elde edilmiştir.
Doğançay’ın içinde bulunduğumuz yıl eser fiyatları en çok artanlar listesinde birinci sırada olması yanı sıra, üç resmi de ilk altı ayda satış fiyatı bir milyon sınırını aşan on yedi eser arasında yer almıştır. İlk altı ayda fiyatı en çok artanlar sıralamasında ikinci sırada Eren Eyüboğlu, sonrasında sırasıyla Ömer Uluç ve Ferruh Başağa gibi ustalar, beşinci sırada ise yükselen yeni ressamlardan Ahmet Yeşil’in yer aldığı görülmektedir. A. Yeşil ile birlikte yaşayan Çağdaş ressamlardan Resul Aytemür, Faruk Cimok, İrfan Önürmen, Özdemir Altan, Kemal Önsoy ve Hüsamettin Koçan’ın resim fiyatları en çok artan ilk 15 sanatçı arasında olduğu dikkati çekmektedir.
Resim Fiyatları Milyon Sınırını Aşan Ressamlar
Fiyat (Vergi ve Komisyon öncesi) TL |
Ressam |
Listedeki Eser Sayısı |
Fiyat Artırım Sayısı |
|
1 |
4.000.000 |
Burhan Doğançay (1929-2013) |
3 |
23 |
2 |
3.400.000 |
Bedri R. Eyüboğlu (1911-1975) |
1 |
54 |
3 |
2.600.000 |
Mehmet Güleryüz (1938) |
4 |
51 |
4 |
1.950.000 |
Mehmet Güleryüz (1938) |
17 |
|
5 |
1.860.000 |
Mehmet Güleryüz (1938) |
32 |
|
6 |
1.750.000 |
Fikret Mualla (1903-1967) |
2 |
21 |
7 |
1.600.000 |
Canan Tolon (1955) |
1 |
16 |
8 |
1.600.000 |
Gülay Semercioğlu (1968) |
1 |
23 |
9 |
1.500.000 |
Burhan Doğançay (1929-2013) |
20 |
|
10 |
1.500.000 |
Ömer Uluç (1931-2010) |
2 |
28 |
11 |
1.300.000 |
Burhan Doğançay (1929-2013) |
20 |
|
12 |
1.250.000 |
Mustafa Ata (1945) |
1 |
22 |
13 |
1.200.000 |
Mehmet Güleryüz (1938) |
27 |
|
14 |
1.060.000 |
Kemal Önsoy (1954) |
1 |
32 |
15 |
1.050.000 |
Fikret Mualla (1903-1967) |
17 |
|
16 |
1.000.000 |
Ferruh Başağa (1914-2010) |
1 |
32 |
17 |
1.000.000 |
Ömer Uluç (1931-2010) |
7 |
Tablo 2. : 2024 Yılı ilk altı ayda satılan Fiyatı (Vergi ve Komisyon öncesi) 1.000.000 TL ve üzeri eserlerin listesi (Fiyatlar Artprice.com’dan derlenmiştir).
Bedri Rahmi Eyüboğlu’ nun (1911-1975) ilk altı ayın en yüksek fiyata satılan ikinci sırada yer alan “Yeşil Kahve” adlı eseri (vergi ve komisyon sonrası 4.447.000 TL) aynı zamanda 54 artırım sayısı ile ilk altı ayın satın almak için en çok fiyat artırımı yapılan eseri olmuştur. En çok artırım yapılan ikinci sırayı paylaşan iki eserin aynı sayıda 51 artırım ile Mehmet Güleryüz (1938) ve Erol Akyavaş’a (1932-1999) ait olduğu izlenmektedir. Üçüncü sırada yer alan eser ise 47 fiyat artırımı ile İhsan Cemal Karaburçak’ın (1897-1970) “figüratif” bir eseri olmuştur.
Bedri Rahmi Eyüboğlu’ nun (1911-1975) ilk altı ayın en yüksek fiyata satılan ikinci sırada yer alan“Yeşil kahve” adlı eseri aynı zamanda sezonun en yüksek 54 fiyat artırım sayısı ile 9 Haziran 2024 tarihinde yapılan Artam Antik A.Ş’ Modern ve Çağdaş Sanat Müzayedesinde satılmıştır (Artam A.Ş.’nin İzni ile).
Milyon TL liginde en fazla eseri yer alan sanatçının dört eser ile Mehmet Güleryüz (1938) olduğu dikkati çekmektedir. Güleryüz’ün en yüksek fiyatla satılan eserler sıralamasındaki üçüncü sıradaki eseri (vergi ve komisyon sonrası 3.400.800,00 TL) Erol Akyavaş’ın (1932-1999) bir eseri (654.000) ile eşit sayıda
51 fiyat artırımı ile aynı zamanda en çok artırım yapılan eser sıralamasında ikinci sırada yer almıştır. Eserlerinin satış fiyatı Milyon TL sınırını aşan Mehmet Güleryüz ile birlikte Canan Tolon (1955), Gülay Semercioğlu (1968), Kemal Önsoy (1954) ve Mustafa Ata’nın (1945) yaşayan Çağdaş ressamlar olarak toplam 8 eser ile milyon ve üzeri fiyata ulaşan eserler listesinde yer alması Türk Çağdaş Sanatı adına umut verici önemli bir gelişme olarak belkide sezonun öne çıkan en dikkat çekici olayı olduğu söylenebilir.
Mehmet Güleryüz’ün 51 artırım ile en çok satın fiyat alma fiyat artırımı yapılan ikinci sıradaki eseri 18 Şubat 2024 tarihinde yapılan Artam Antik A.Ş’ Modern ve Çağdaş Sanat Müzayedesinde satılmıştır (Artam A.Ş.’nin İzni ile).
İhsan Cemal Karaburçak’ın (1897-1970) 47 artırım ile en çok fiyat artırımı yapılan üçüncü sıradaki eseri 24 mart 2024 tarihinde yapılan Artam Antik A.Ş’ Modern ve Çağdaş Sanat Müzayedesinde satılmıştır (Artam A.Ş.’nin İzni ile).
En Çok Talep Gören Ressamlar
Sanat eseri bazında en çok artırım yapılan eserler yanında bir sanatçının her bir eseri için ortalama fiyat artırım sayısı sanat piyasasında ressamlara gösterilen ilginin bir başka deyişle talep düzeyinin bir ölçüsü olması olması açısından bir anlamda sanatçının piyasadaki konumu, bilinirliği ve tanınırlığı hakkında bilgi sunar. Artırım Sayısının büyüklüğü yükselen yeni ressamları göstermesi dolayısıyla çarpıcı sonuçlar barındırmaktadır.
İlk Üç Ressam (60 Ressamı İçeren Ücret Karşılığı Gönderilen Listenin Tamamı İçin Lütfen İletişime Geçiniz)
Ressam |
Bir Resim İçin Ortalama Fiyat Artırma Sayısı |
|
1 |
Ahmet Yeşil (1954) |
33.17 |
2 |
İbrahim Safi (1898-1983) |
26.50 |
3 |
Bedri Rahmi Eyüboğlu (1911-1975) |
25.31 |
Tablo 3. İlk 6 Ayda ressam bazında en çok fiyat artırım sıralaması.
Tablo 3.’de listenin birinci sırasında eserleri en çok talep gören ressam olarak, geçen yıl neredeyse müzayedelerde satışa çıkan tüm resimleri satılan, bir başka deyimle yok satan Ahmet Yeşil’i (1954) görmekteyiz. Yeşil ile birlikte İnci Eviner (1956), Mehmet Güleryüz (1938) ve Raşit Altun’un (1980) yine yaşayan çağdaş ressamlar olarak en çok talep gören ilk on sanatçı arasında olması çağdaş sanat adına dikkat çekici olumlu bir gelişme olarak izlenmektedir. Raşit Altun’un (1980) genç bir ressam olarak Türk Resminin ustaları ile yarışması ve yedinci sırada yer alması ayrıca vurgulanması gereken bir gelişme olarak öne çıkmaktadır. Listede yer alan yükselen yeni sanatçılar diyeceğimiz Ahmet Yeşil ve Raşit Altun’un bu başarısının devam edip etmeyeceğini izlemekte kalıcılıklarını gözlemek açısından önemli olacaktır.
Son 19 Yılda Fiyatı En Çok Artan Ressamlar
Türk sanat piyasasında İçinde bulunduğumuz yılın ilk altı ayında ressam ve eser bazında öne çıkan önemli gelişmeleri vurgulamanın yanı sıra son 19 yılda 1 Ocak 2005 - 30 Haziran 2024 tarihleri arasında eserlerinin fiyatı en çok artan ressamlardan da kısaca bahsetmekte yarar var. Uzun vadeli analizler kısa vade geçici dalgalanmaları giderir, bir nevi istikrar kazanmış piyasa konumu oturmuş ressamlar ligini göstermesi açısından önem kazanır. Bu amaç ile 2005 baz yılı alınarak oluşturulan ressam fiyat endeksi sonuçlarına göre hazırladığımız Tablodan dikkat çekici sonuçları kısaca sıralayalım.
İlk Üç Ressam (63 Ressamı İçeren Ücret Karşılığı Gönderilen Listenin Tamamı İçin Lütfen İletişime Geçiniz)
Ressam |
Ressam Fiyat Endeks Başlangıç Yılı: 100 |
30 Haziran 2024 Resim Fiyat Endeksi TL |
30 Haziran 2024 Resim Fiyat Endeksi USD |
|
1 |
Mehmet Güleryüz (1938) |
2005 |
20745.00 |
886.49 |
2 |
Burhan Doğançay (1929-2013) |
2005 |
13423.04 |
561.97 |
3 |
Ömer Uluç (1931-2010) |
2005 |
13258.76 |
559.15 |
Tablo 4. Ressam fiyat endeksleri Artprice.com ve Lebriz.com kayıtları esas alınarak oluşturulmuştur.
Listenin başında doğal olarak dört eserinin milyon liginde yer aldığı Mehmet Güleryüz’ü görmekteyiz. Güleryüz’ün resimlerinin ortalama birim fiyatının 2005 yılından içinde bulunduğumuz Haziran ayı sonuna kadar geçen sürede TL bazında cari fiyatlar ile 207.45 kat, US Doları bazında ise 8.87 kat arttığı gözlenmektedir. Tablo 4. Ressamların eserlerinin uzun dönem fiyat artışı listesinin en önemli okunuşu olarak, yine yaşayan çağdaş sanatçıların birinci sırayı kapması yanında listede yer alan dokuz ressam ile 15 sanatçı arasında büyük bir çoğunluğa ulaşmaları olduğunu söyleyebiliriz. Bu sonuçlar ile sanat ekonomisi literatüründe önemli bir yer tutan yaşayan ve yaşamda olmayan ressam eser fiyatlarının artış hızı ve oransal büyüklüğü karşılaştırmasında hangi kategorinin daha avantajlı olduğu tartışmasında Türk Sanat Piyasasında eğilimin yaşayan ressamlardan yana olduğu söylenebilir. Yaşayan ressamların günümüz medya ve iletişim araçlarını kullanarak tanınmışlık oranını yükselttiklerini ve bilinirliliği artırdıklarını dolayısı ile eser fiyatlarını kendi çabaları ile artırabildiklerini söylemek yanlış olmaz. Buna karşılık yaşamda olmayan ressamların unutulma riski ile birlikte az tanınmasının eser fiyatlarına olumsuz yansıyacağı düşünülebilir.
Dr. Zafer ÖZDEM